Nijer, Batı Afrika’da yer alan bir ülke. Sahra Çölü’nün güneyinde kalıyor. Ülkenin başkenti Niamey. Yaklaşık 25 milyon nüfusa sahip ancak nüfusun büyük bir kısmı açlık ile karşı karşıya. Hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Şehir merkezinde yaşayanlar şanslı ancak köylerde hayat çok zor.
NİJER 1921 YILINDA FRANSIZ SÖMÜRGE SİSTEMİNE KATILDI
Nijer 1921 yılında Fransız Batı Afrika’sı sömürge sistemine dahil edilerek Fransa’nın sömürgesi haline getirildi. Fransa’nın etkisi ülkenin her yerinde görülmeye başladı. Ta ki 1960 yılında kadar. Ülke 1960 yılında bağımsızlığını ilan etti. Ancak kağıt üzerinde bağımsız görünse de Fransız sömürüsü son bulmadı.
NİJER 1958 YILINDA BAĞIMSIZLIĞINI İLAN ETTİ
Afrika Kıtası yer altı kaynakları bakımından bir çok zenginliklere sahip. Nijer de o ülkelerden bir tanesi. Dünyanın dördüncü en büyük uranyum rezervlerine sahip ülke. Ve her ne kadar bağımsızlık ilan etse de Nijer’de yine Fransa etkisi görülüyor.
NİJER’DEKİ MADENLERİN SAHİBİ FRANSA
1968 yılında faaliyetlerine başlayan Fransız enerji şirketi, yıllık 2 bin 300 ton kapasiteli uranyum maden ocağını işletiyor. Bu sadece bir örnek. Bunun gibi birkaç şirket daha faaliyetlerini sürdürüyor.
Fransa’da nükleer reaktörlerin uranyum ihtiyacı Nijer’den karşılanıyor. Fransa’da her üç ampulden biri Nijer’den alınan uranyum sayesinde yanarken, Nijer’de nüfusun yaklaşık yüzde 90’ının elektriğe erişimi yok. Hatta öyle ki Nijerlilerin çoğu, ülkelerinde uranyum bulunduğunu bile bilmiyor.
NİJER HALKI AÇLIK TEHLİKESİ ALTINDA
Fransa sömürgesi haline getirdiği Nijer’in yer altı zenginliklerini ülkesine taşırken ülke gelişmede bir adım ileriye gidemedi. Öyle ki ülkenin altyapısı yok denecek kadar az. Şiddetli yağmurlarla beraber her yer çamur, pislik içerisinde. İşte bu şekilde hayatlarını devam ettirmek zorundalar. Salgın hastalıklar kol geziyor. Sadece açlık ölümle sınamıyor aynı zamanda sıtma bir çok kişinin ölümüne neden oluyor.
Fransa sömürgesi haline getirdiği Nijer’de büyük bir yıkım bırakmış durumda. Şimdi Fransa’da yaşanan olaylarda akıllara acaba kara kıtada yaşattıkları acının karşılığı mı dedirtiyor.